Survivor - sayın 12.03. 2013 23.08 öncelikle bu denli uzun bir yazıyı okuma

Survivor

sayın 12.03. 2013 23.08
öncelikle bu denli uzun bir yazıyı okuma nezaketi gösterdiğiniz için teşekkür ederim. yalnız yazı içeriğindeki "derin" kelimesi şahsımın derinliğinden bahsetmediği için düzeltme yapmam gerekiyor sanırım. oradaki "derin" kelimesi sadece ve sadece oradaki olayların çok daha vahim olduğunu ve bu vehametin derinde kaldığını ya da derinden bakılması gerektiğini açıklamak için kullanılmıştı. yoksa kendimin "derin olduğu" yaklaşımı yoktu olmamalı ve olamaz da. çok haklısınız ki ben çok uzun biraz karmaşık cümleler yazabiliyorum. çok nazik yazmaya çalışmamın nedeni de bazı nitelikleri olan insanlara en ağır gelen şeyin "gerçekleri duymak" olmasıdır çünkü bu insanlar için "o gerçektir, bilse de dillendirmek istemezler, fark edilmesinden hoşlanmazlar hele de dillendirenlerden de hoşlanmazlar, gerçekler en çok acıtandır. çünkü o bazı kişiler (kendilerini fanatikleştirerek büyüyüp büyüyüp nirvanaya ulaştığını zannedebilenler) adeta tapındıkları kişilerin "gerçeklerini" yok sayarak yani sanal dünyalarında sanal mutluluğun ebedi olacağını düşünenlerdir. kısaca ümit karan bir kuldur, kullar hata yapar, bu hataların bazıları, şekli, biçimi, yoğunluğu, içeriğine göre "yanlış" "doğrudan sapma" olarak nitelendirilir. ancak ümit karan gibi insan üstü varlık markası yapıştırılan insanlara onda var olan yanlışlığın son noktasında olan yanlışlarını söylediğiniz dillendirdiğiniz zaman, o biat derecesin tapınan insanların var olma sebeplerini ellerinden alırsınız. bu nedenle de yazılarınız yazılarımız silinir. bu durumda yazılarımın yayınlanmasını çok istediğimden anlatmak istediğim şeyleri enteresan bir biçimde yazmayı uygun buluyorum. öyle ki bazen yayınlanan yazılarıma bu kişilerin cevabı en fazla "kompozisyon yazmışsın" şeklinde bir cevap oluyor ki, zaten beklediğimde bu yani onların "cevap veremediği bana takılamadığı" anlamına geliyor. özetle ümit karan oradaki tüm yarışmacıların özellikle gönüllü takımındakileri ve de son iki gündür de yakinen izlediğimiz gibi kendisiyle aynı fikri paylaşmayan lafının üzerine laf söyleme cesareti gösteren bir kadına aslen "itibar suikasti" niteliğindeki eylemlerine devam etmektedir. oradaki en enteresan nokta "özellikle kadınlara olan yaklaşımlarının sözlerinin sıradan bir erkek tarafından söylendiğinde" ortalık savaş alanına dönüşebilecekken hatta onun yaptıklarını yapan bir erkekle ilgili "linç düğmesine" basılabilecekken yorum programların "ümitin haklı olduğu taraflar" şeklinde bir başlık atılıyorsa bu durum "pozitif ayrımcılığın yanlışlıkların meşrulaştırılma harekatının" kardinal (ana) bulgusudur. eminim benim gibi düşünenler vardır. saygılar.